23 Ekim 2014 Perşembe

Son

Başlayamadığımı bitirdi. Birinci ve ikincil tekil kişiden ötesi, başkası olamadım. Suçlayacak kimse yoktu, beceriksizliğimden başka. Yüzelsel oluşum kazanımım mıydı yoksa sadece gün ışığında olanlarla kendimi mi kandırıyorum?

Ben buyum.
Sen o.

Daha fazla konuşmaya gerek yoktu. Zaten ben konuşmayı beceremem. Gerektiği zaman.

Hayal ettiğim gülüşlerine veda vakti gelmişti ama ben veda etmekte hiç bir zaman iyi olamadım.

'Güle güle'

19 Ekim 2014 Pazar

Modern Adımlar

Yapılması gereken, yapmak istediğimiz o kadar çok şey varken odalarımızda zaman öldürüyoruz. Belki çok düşünüyor, belki sadece müzik dinliyoruz ya da sadece ekrana bakmakla yetiniyoruz.

Hayat bu değil.

Henüz hayat adına çok küçük tecrübelerimiz olmasına rağmen çok büyük laflar ediyoruz. Bilmediğimiz konular hakkında konuşabiliyor, bildiklerimizin de yanlış olduğunu kabullenmek istemiyoruz.

Your whole life is a lie.

İsteyip elde edemediğimiz şeyler hep vardı, hep var ve her zaman da olacaklar. Hangimiz her adımda bir sonrakini düşünmüyor ve hedef büyütmüyoruz ki? -ki zaten hedef büyümüyorsa bir sıkıntı var demek değil midir?-

Herkes bir başkası karşısında, ondan daha iyi olduğunu ispatlamaya çalışmıyor mu sence? ''Hayır'' dediğini duyar gibiyim. Kendimizi kandırmayalım. 

Çok açık yazarsam  'kendini büyük görüyor' damgası yerim. -ki genelde öyle olur-

''Hiç hata yapmadan bir yere varılmaz.''(?!?!) 

Egoist yanımla yazmak istemiyorum ama dedim ya, kendimizi kandırmayalım.

02.10.14

31 Ağustos 2014 Pazar

İki Uçlu Bu Değnek

''Neden bana söylemedin direkt? Neden yazdın oraya?''

Hikayenin sonunu en baştan vermek istedim bu sefer.

Aslında sinirliyim ama olmamam gerekir. Kontrolün bende olması gerekli. Çok yorucu aslında di mi? İnsanın kendini sürekli kontrol etmeye çalışması ve sonrasını düşünmesi. Çünkü kontrolü bırakıp sonrasını düşünmeden hareket ettiğin zamanlarda yaptığın hareketler ve söylediğin sözlerde istenildiği gibi çekiştirilebiliniyor.

Hayır dediğimde hayır, evet dediğimdeyse evet olduğu için öyle veriyorum ben cevaplarımı. Aslında bu kadar basit.

Mantıklı gelmeyen o kadar çok şey var ki... ya da bi tek şey. Emin değilim. Yazınca güzel ama dile getirince kötü. Gelecekten mesaj alabiliyorum.

''Ya aslında ben istiyorum ama sonra'' siktir git diyemiyorlar adama. Gönül el vermez, vermiyor çünkü.

Anlatamıyorum aslında. O kadar karışık ki baktığımda. Kafam yani.

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Bırakın Gideyim

Büyüyorum. Büyüdükçe çevremden kaçmanın yollarını ararken buluyorum kendimi. İstemediğim işlere girişmekten kaçınırken yakalanıyorum kendime. Büyümek bu muydu?

Şimdiye kadar rahatıma çok düşkün olduğumdan mıdır bilemiyorum ama yıllandıkça gelen sorumluluklar şimdiden, daha 21 bitmeden canımı sıkmaya başlıyor.

Yalnızlığı, daha doğrusu üzerimde başka bir güç olmamasını, bana neyi nasıl yapmam ya da yapmamam gerektiğini söyleyecek birinin olmasını istemiyorum artık. Yani yalnız olmak istiyorum, yanımda olmasını istediğim insanlarla beraber. Sanırım yukarıda yaptığım tanım biraz 'toplum içerisindeki yalnızlık' açıklaması oldu, emin değilim.

Neden yazdığıma emin olmamakla beraber biraz önce okuduğum bir yazı etkili oldu sanırım.

Büyüdükçe saflığımı kaybettiğim için korkuyorum, hep daha iyisi olmaya, daha iyisini elde etmeye çalışırken daha da kötüleşmekten ve hikayelerdeki kötü karakterlere benzemekten korkuyorum. Yüzleşmelere cesaretim var ama ne kadar erteleyebilirsem o kadar kardır kafasından çıkamıyorum.

Lakin hep daha iyisini isterken nasıl temiz kalmaya devam edebilirim bilmiyorum. Daha iyi bir gelecek, daha iyi bir iş, daha yüksek maaş, daha iyi bir fizik, daha güzel sevgili, daha zeki biri, daha çok popülerite. Kendimi insanlık denen çölde kaybetmekten korkuyorum.

Düzenini sikeyim dünya!

31 Ocak 2014 Cuma

21 Olurken Söylemek İstediklerim

Önce beni ben yapan, şu andaki adam olmamı sağlayan ailem. Her durumda yanımda, arkamda, önümde olduklarını bildiğim için bu denli rahatım sanırım, boş vermişliğim biraz da onların hep yanımda olduğunu bildiğim için olsa gerek.

Sonra dostum diyebileceğim o güzel azlık. Zaten hiç bir zaman çok kalabalık olmak istememiştim -ki zaten 1-2 yetiyor-

Yanımda olduklarını hissetiren arkadaşlarımın olması çok güzel mesela. Yalnız hissederken, olmadığını hatırlatanlar.

Bi de o özel insan. Çok yeni, çok taze ama o kadar güzel ki, kelimelerimi kullandığımda anlatamam diye korkuyorum.

Eğer bu bir teşekkür yazısı gibi bişeyse teşekkür kısmı burası tam olarak. Beni ben yapan, beni bu şekilde kabullenip, kendimi geliştirmeme yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Seviliyorsunuz ama bazılarınız biraz daha çok, alınmak yok.

Buraya kadar çok klasikti, evet. Burdan sonra da öyle.

21'e gelirsek;
20 gibi abuk sabuk bi yaş olsun mesela. Yeniliklerle dolu, maceralı, aksiyonlu, biraz gerilimli bir oskar adayı olmalı yine. Hatta daha fazlası.

17'den sonra en çok beklediğim yaştı 21 ve şu anda 1. gününün içindeyim. 17, günün şartlarına göre yaşayabileceğimin en iyisiydi. Yani şu anda elimdeki imkanlar çok daha iyi olduğuna göre 21'in efsane olması gerekli.

Evet, beklentim yüksek ve beklentilerimi karşılayacağım.

Öptüm. Seneye 22'de görüşmek üzere.

Not: Yine istediğim gibi yazamadım ama yapmak isteyip yapamadığım tek şey yazmak olsun