21 Eylül 2012 Cuma

Kabulleniş vs Mutluluk

Uzun zamandır hiçbir şey yazmamışım ama bu  'Ne yazsam bilemiyorum'lardan değil. Yazmak içimden gelmiyor, aklımın ucundan bile geçmiyor. Kendimi bu kadar çabuk tüketebileceğimi düşünmedim hiç açıkçası ama bitmişim sanırım.

Hayatımla barıştıktan sonra daha mutlu ve pozitif bir insan olduğum gerçeğini kabullenmiş durumdayım. Pollyannacılık değil bu dediğim, hayır. Eldekiyle yetinme yeteneğini edinmekle ilgili ve hayata 'Evet amınakoyim şu anda benim hayatım bu ve bunu güzel yaşamak zorundayım.' demekle.

'Hayatım daha ne kadar kötü olabilir?' sorusunu sorup, etrafında gördüğün cevaplara bakıp, 'Daha kötüsü olabilir' demekle ilgili.

Kendi isteklerin dışında kalan, kişinin çevresinde gelişen onunla alakasız olaylara kulaklarını tıkayıp, aldırış etmemekle ilgili.

İstediğini soruya cevap verip, istemediğini duymamakla alakalı.

Söylenen sözlere istediğin cevabı anında verebilmekle ilgili.

Yaşını yaşamak istemekle ilgili.

Kendini büyük değil, küçük görmekle ilgili.

Hoş bulduk.
Aktuğ ben, nasılsın?