22 Mayıs 2012 Salı

Mola

Bir şeyleri umarsamayınca daha rahat oluyor insan. Bir kaç güvendiği arkadaşıyla konuşup dertleştiği zaman bütün sorunları uçup gidiyor ya da hafifleyip, rahatsız etmekten vazgeçiyorlar.

Biraz alkol onlarca yılın yaptıramadığı şeyleri yapmana, bağıra çağıra kendini apaçık bir şekilde ifade etmene yetiyor. Dürüst olmak gerekirse birazı pek işe yaramıyor aslında.

Arada yaptığım ufak kaçamakların hayatımı ne kadar çok renklendirdiğini unutmuşum. Şu salak hayatıma verdiğim 26 saatlik ufak bir ara, dünyama yeninden renk gelmesini sağladı.

Gerçek dostlar sizin sessiz çığlıklarınızı duyup, siz daha anlamadan sizi ayağa kaldıranlardır.

Ve ben onların en iyilerine sahibim.

15 Mayıs 2012 Salı

I'm such an idiot

En kötüsü konuşmak istediğimde ya da dışarı çıkıp iki bira içmek istediğim zaman yanımda kimseyi bulamıyor oluşum.

Sadece saçmalamak için bile kimse yokken etrafımda ne halta yarıyorum bilmiyorum bu hayatta. Şimdiye kadar ne yaptım da yanımda şu anda kimse yok ve dizi izleyerek saatlerimi öldürüyorum? Aslında kendime acıyorum.

Hayır, yalnız olduğum için değil, şimdiye kadar hayatımın işe yaramaz oluşundan dolayı acıyorum kendime. Etrafımda kimseyi bırakmayışımdan ya da onların zamanla gitmelerine izin verişimden dolayı acıyorum kendime.

Saçma sapan internet sitelerinden gelen maillere, abuk sabuk etkinlik davetlerine bile 'belki biri bir şey yazmıştır' diye büyük bir hevesle bakarken, nerede hata yaptığımı merak ediyorum.  Bu kadar aciz olmamalıydım.

Belki de yazarken kendime çok yükleniyorum, tam olarak emin değilim ama bunları gerçekten haketmiş miydim ben? Bu kadar boş bir hayatı gerçekten istemiş miydim?

Aslında hepimiz birer aptalız